(ANKARA) – Olağanüstü Kurtultay ile İYİ Parti Genel Başkanı seçilen Müsavat Dervişoğlu, TBMM’deki ilk grup toplantısında partiyle bağını koparanlara küslükleri sonlandırma çağrısı yaptı. Yeni anayasa çalışmalarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden aday yapmanın önünü açmak için gündeme getirildiğini savunan Dervişoğlu, “İYİ Parti gerekirse tek başına yeni bir ‘Erdoğan Anayasasına’ karşı sonuna kadar mücadele verecektir. Tek adam rejimini tahkim edecek hiçbir anayasa değişikliği teklifini konuşmaya değer dahi bulmayız” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, 5. Olağanüstü Kurultay’dan sonra TBMM’de ilk grup toplantısını yaptı. Dervişoğlu, hem grup salonuna hem de kürsüye partililerinin yoğun alkışları eşliğinde çıktı. Kürsüden ilk kez genel başkan olarak seslenen Dervişoğlu, kurucu genel Başkan Meral Akşener’e, kurultayda genel başkan adayı olan Koray Aydın ve Mehmet Tolga Akalın ile partililerine, delegelerine de teşekkür etti.
Dervişoğlu, özetle şöyle konuştu:
“KONGRELER KONGRELERDE KALMALI, YERSİZ TARTIŞMALARIN ANLAMI YOK”
“Ben sadece bir makamı, koltuğu, kürsüyü devralmadım. Milletimizin sesi olma, dertlere derman bulma, ve memleketimize İYİ Parti’nin vizyonunu, projelerini, çözümlerini sunma hedefini taşıyan bir bayrak teslim aldım. Buradan, Türk Milletinin huzurunda söz veriyorum ki, arkadaşlarımla birlikte, bu bayrağı daha da yükseklere taşıyacağız. Kongreler kongrelerde kalmalıdır. Yersiz tartışmaların anlamı yoktur. Dünden bugüne hiçbir şey değişmemiştir. Koray Aydın ağabeyim ve aile büyüğümdür. Tolga Akalın da kardeşim ve ailemin bir ferdidir.
ESKİ İYİ PARTİLİLERE EVİNİZE DÖNÜN ÇAĞRISI
İYİ Partimizin Genel Başkanı olarak; buradan açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. Şu ya da bu sebeple partimizle yollarını ayırmış ama bizlerle olan gönül ve ülkü bağını asla kaybetmemiş dava ve yol arkadaşlarıma sesleniyorum: İYİ Parti dün olduğu gibi bugün de sizindir. Gelin, küskünlükleri sonlandıralım. Mücadelemize her zamankinden daha güçlü bir şekilde devam edelim. Millet bizi çağırıyor. Sadece kapılarımız değil, gönüllerimiz ve kollarımızda ardına kadar açıktır.
“İYİ PARTİ NE İÇİN KURULDUYSA BUGÜN DE AYNI ÇİZGİDE”
İYİ Parti nerede, nasıl ve ne için kurulduysa, aynı yerde, aynı çizgide ve aynı amaçtadır. Milliyetçidir, demokrattır ve kalkınmacıdır. Milletinin refahını isteyen hiçbir vatandaşımızın sesinin kısılmadığı, bastırılmadığı bir Türkiye istiyoruz. Partimizin siyasetteki yeri ve pozisyonu; bu ilke ve hedefleri korumak ve yükseltmektir. Türk milletini içinde bulunduğu karanlıktan kurtarıp aydınlık ufuklarla buluşturmak ana görevimizdir. İYİ Parti Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen fanilerin ihtiraslarını millete dayatma rejimini yerleşik hale getirecek, bunu ılımlı gösterecek ve meşrulaştıracak hiçbir pazarlığın, hesabın içinde olmayacaktır. Bu hesapları güdenlere de bünyesinde yer açmayacaktır. Bu siyasi düzene karşı, demokrasi ve hukuk mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.
“EKMEKSİZ BİR MİLLETE ‘YENİ ANAYASA’ DEMEK ABESLE İŞTİGAL”
İktidar tarafından ülke gündemine dayatılan yeni anayasa tartışmaları, Türkiye’nin değil, Erdoğan’ın ve varlıklarını, Erdoğan’ın varlığına armağan etmiş olan evresinin gündemidir. Yeni anayasa arayışları, Türk milletinin yakıcı sorunlarına ve ihtiyaçlarına yönelik değildir. Erdoğan’ın siyasi ikbaline ve yeniden adaylık talebine, aslında ölene kadar cumhurbaşkanı olmasına dair takviye çabasıdır. Hukuksuz bir ülkede, adaletsiz bir düzende, ekmeksiz bir millete ‘Yeni Anayasa’ demek abesle iştigaldir ve ancak ‘Ekmek bulamıyorsanız Anayasa yiyin’ demektir. Hukuk Devletinden anladıkları, darbeciler kadardır. Adil yargılamadan, eşitlikten, hak ve hürriyetlerden anladıkları ise 12 Eylülcüler kadardır. Bugünün sözde sivilleri, dünün cuntasına özenir hale geldiği için millet bitap düşmüştür.
“ERDOĞAN’IN SİYASİ KARİYERİNE HİZMET EDEDECEK…”
Bu millet artık, bir zamanlar anayasa fırlatıldığı için değil, anayasanın temelleri her gün her fırsatta çiğnendiği için ekmeksiz kalıyor. İktidara göre Türkiye’deki her anayasa kuralı, Erdoğan’a 2 dönem daha adaylık hakkı temin etmelidir. Etmiyorsa da o halde değiştirilmelidir. Hal böyleyken yeni anayasa tartışmalarının iktidar tarafından Türkiye’nin gündemine getirilmesindeki amaç son derece açıktır. İktidara sesleniyorum; 2017 yılındaki anayasa değişikliği ile Erdoğan’ın şahsi ikbali ve istikbali için tek adam rejimini Türkiye’nin ve Türk milletinin başına siz bela ettiniz. ve dolar 3 liradan 32 liraya çıktı. Cari açık rekor üstüne rekorlar kırdı. Enflasyon bütün bir memleketi esir aldı. Bir kez daha, Erdoğan’ın şahsi siyasi kariyerine hizmet etmek amacıyla, anayasa değişikliği senaryosuna bir figüran aranıyorsa İYİ Parti, böyle bir senaryonun içinde olmayacaktır.
İYİ Parti gerekirse tek başına yeni bir ‘Erdoğan Anayasasına’ karşı sonuna kadar mücadele verecektir. Tek adam rejimini tahkim edecek hiçbir anayasa değişikliği teklifini konuşmaya değer dahi bulmayız. Biz, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinden, onun kurucu ilkelerinden asla taviz vermeyeceğiz. Milli ve üniter devletten taraf olan bir siyasi parti olarak; ‘milletin çeşitliliği’ gibi ucube bir kavram üzerinden, yeni bir anayasa çalışmasını tartışmaya dahi lüzum görmüyoruz. Eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasının ilk 4 maddesine, cumhuriyetin temel ilkelerine, anayasanın 66. Maddesine, yani Türklüğe dokunmaya kalkarsanız, karşınızda yine İYİ Parti’yi bulacaksınız.
“ÖĞRETMENLERİN YAKICI SORUNLARINA ÇÖZÜM BUL”
Milli eğitim programları, milli güvenlik politikaları gibidir. Bırakın bakandan bakana, iktidar değişikliğinde bile temel hedefi değişmez. O Yüzden iki bakanlığın isminin başında ‘milli’ vardır. İktidar, başta mukaddes dinimiz olmak üzere en yüce duyguları kalkan yaparak veya onları kullanarak en habis planlarını gerçekleştirmek istiyor. Bugün milli eğitim bir enflasyon, işsizlik meselesidir. Eğitimi karlı pastalardan biri görüp yarısını özel sektöre, yarısını arka bahçelerindeki cemaatlere pay edenler milli ğitimi, paralı, eşitsiz, ilkesiz, Türksüz ve Cumhuriyetsiz yapmak için, ‘Fikri tutsak, İrfanı prangalı nesiller yaratmak’ için her yolu deniyor. Milli Eğitim Bakanlığı, 2024-2028 Stratejik planında, her çocuğa temel eğitimde, eşit, ücretsiz ve nitelikli bir eğitimi hedefleyemiyor. Liyakat ve mülakat sarkacında hep mülakatı getiriyor. Buradan Milli Eğitim Bakanına sesleniyorum; müfredatta ideolojik fanteziler peşinde koşacağına öğretmenlerin yakıcı sorunlarına çözüm bulmaya çaba sarf et.
“146 SAYFALIK HATIR SENEDİ”
Eski Genel Başkanı Rahmetli Sinan Ateş cinayetinin iddianamesi tamamlandı ve mahkemeye sunuldu. Ortada 146 sayfalık bir iddianame var. 16 ay süren bir soruşturmanın neticesi 146 sayfalık bir hatır senedi adeta. Bu sözde iddianameyle, hiçbir iddianın araştırılmadığı,cinayetin neden işlendiğinin bile sorgulanmadığı, bilirkişi raporunda ifade edilen hiçbir hususa yer verilmediği, acılı eşi Ayşe Ateş’in ifadesine dahi yer verilmediği, hukuk tarihine kara bir leke olarak kazınacaktır. Bu iddianame görünümlü utanç belgesinin, bir hukuk devletinde, hiçbir mahkeme tarafından kabulü mümkün olamazdı. Bunu kaleme aldığını iddia eden savcının tüm yetkileri de zaman kaybetmeden elinden alınmalıydı. Adalet duygusunu daha iddianame aşamasında zedeleyen, hukukun üstünlüğü yerine, üstünlere hukuk tesis etmeye çalışan bir yaklaşım, adalet heykeline bile hesap veremez. İYİ Parti, Sinan Ateş’in mirası olan ailesinin yanındadır. Bu cinayette parmağı olan herkesin adalet önünde hesap vermesi için tüm gücümüzle mücadelemize devam edeceğiz. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
Sosyal medya hesapları üzerinden Müsavat Dervişoğlu nerede diye soranlara sesleniyorum; Fırat Çakıroğlu şehit edildiğinde kabrinin başında ben vardım. Sinan Ateş şehit edildiğinde de tabutunun başında yine ben vardım. Bu sorularınızı orada olamayanlara sorun. Herkes iyi bilsin ki ‘Ya adalet ya kıyamet’ diyenler elbet bir gün kazanacaktır.”